27 Ekim 2014 Pazartesi

Kitap Tanıtımı: Musa Kazım Paşa, Aşkın Hazineleri: Makalid-i Aşk (Kerbela Mersiyeleri)



Musa Kazım Paşa, Aşkın Hazineleri: Makalid-i Aşk (Kerbela Mersiyeleri), hazırlayan: Cemil Çiftçi, Kevser Yayınları, İstanbul 2011, 238 s.


Makalid-i Aşk, Musa Kazım Paşa’nın (ö. 1307/1890) Kerbela Olayı ve İmam Hüseyin ile ilgili mersiyelerini bir araya topladığı eseridir. Yazma nüshası oldukça az olan eserin ilk baskısı, 1307/1883-84 yılında İstanbul'da, ikinci baskısı 1306/1888-89 yılında İstanbul’da (Hacı Hüseyin Efendi Matbaası), üçüncü baskısı ise 1325/1907-08 yılında Edirne’de (Şems Matbaası) yapılmıştır. Eseri yayıma hazırlayan merhum Cemil Çiftçi (ö. 2012), müellif ve eser hakkında önemli bilgiler verdiği giriş bölümünde, eserin üç baskısı arasında bir fark bulunmadığını yazmaktadır.

Arapça bir sözcük olan “makalid”, “miklad” sözcüğünün çoğuludur ve “kilitler; hazineler” anlamına gelir. Çiftçi, Makalid-i Aşk tamlamasına intibaın güç olduğunu, bu yüzden de hazırladığı esere Aşkın Hazineleri adını vermeyi uygun gördüğünü belirtmektedir.

Makalid-i Aşk, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Riyazü’l-Asfiya adındaki 192 beyitten oluşan mesnevi; ikinci bölümde Kerbela mersiyeleri yer almaktadır.

Riyazü’l-Asfiya, Makalid-i Aşk’ın basımından önce, ayrı bir kitap olarak iki kez yayımlanmıştır (1296/1878-79 ve 1299/1881-82). Riyazü’l-Asfiya’nın ilk baskısında Musa Kazım Paşa’nın bu mesnevisi dışında şiiri bulunmamaktadır; ikinci baskıya bir mersiye eklenmiştir.

Riyazü’l-Asfiya yedi bölümden oluşmaktadır. Her bölüm, Ehl-i Beyt’e salâvatla biten biri Türkçe, biri Arapça iki beyitle tamamlanmaktadır. Eser, birinci bölümde, hamdüsena ile başlar ve münacaatla devam eder. Musa Kazım Paşa ikinci bölümde, eseri niçin yazdığı üzerinde durmuş, Ehl-i Beyt muhabbetine vurgu yaparak mersiyenin her yıl matem ayında okunmasını istemiştir. Üçüncü bölümde, Hz. Peygamber’in ve Hz. Fatıma’nın vefatına değinilmiş, ardından Hz. Ali’nin yaşadığı olaylar (Cemel Savaşı, Şam Vakası, Nehrevan Savaşı vb) ve şehadeti ele alınmıştır. Dördüncü bölümde, Hz. Ali’nin şehadetinden sonra Hz. Hasan’ın imam oluşuna, Muâviye’nin Hz. Hasan’a saldırmasına, Hz. Hasan ile Muâviye arasında yapılan anlaşmaya, ardından Muâviye’nin Hz. Hasan’ı zehirletmesine ve anlaşmaya uymayarak oğlu Yezid’i halife tayin etmesine değinilir.

Beşinci bölümde, Musa Kazım Paşa, Yezid’in halife olmasından sonraki faaliyetlerine işaret eder ve İmam Hüseyin’in Medine’den ayrılmasını ve Müslim b. Akîl’in Kufe’ye gidişini anlatır. Altıncı bölümde, İmam Hüseyin’in Kerbela’ya varması, susuz bırakılması ve savaşın başlaması tahkiye edilir. Yedinci bölümde, İmam Hüseyin’in şehadeti ve çadırların yağmalanarak Ehl-i Beyt’in Şam’a götürülmesi anlatılır.

Musa Kazım Paşa’nın Riyazü’l-Asfiya’sını Süleyman Çelebi’nin Mevlid ile karşılaştıran Çiftçi’ye göre müellif, Süleyman Çelebi’nin eserinden etkilenmiştir. ası, Hz. Hasan ile Mu. 'akası, Nehrevan Savaşı vb) ele alınmaktadır. ı olayğinilmiş, ardından Hz. Ali' Beyt muhabbetine vurgu yaparak mersiyenin her yıl matem ayında okunmasını istemiştir.iten biri Türkçe, biri Arapça iki beyitle tamamlanmaktadır. Eser birinci bölümde hamdüsena ile başlar ve münacaatla

Makalid-i Aşk'ın ikinci bölümünde, Musa Kazım Paşa’nın farklı tarihlerde kaleme aldığı 29 mersiyesi yer almaktadır. Bu mersiyeler sırasıyla şu şekildedir: 5 kaside, 5 terkib-i bend, 1 terci-i bend, 3 müsemmen, 5 gazel, 6 müseddes, 2 muhammes, 1 murabba, 1 kıta. Eserin toplam beyit sayısı 1250’dir.

Çiftçi, kitabın giriş bölümünde, Makalid-i Aşk’ta Taraflar başlığı altında eserde adı geçen şahısları Yezid ve Hüseyin tarafları olarak ikiye ayırmış ve Musa Kazım Paşa’nın bu şahıslar hakkındaki düşüncelerini özetlemiştir. Ayrıca kitabın sonunda yer alan ekte, eserde adı geçen şahıslar hakkında biyografik bilgiler verilmiş, okuyucunun yabancılık çekmesi muhtemel terimler açıklamıştır.

Ertuğrul Ertekin