28 Ekim 2014 Salı

Kitap Tanıtımı: Taziye Metinleri: Bu Umumî Kıyamet!



Taziye, terim olarak, Şiîler arasında İmam Hüseyin’le (as) beraberindekilerin Kerbela’da şehid edilmesi münasebetiyle Muharrem ayının ilk on günü içinde icra edilen matem merasimlerini ifade eder. Bazı bölgelerde taziyeye şebih de denilmektedir. Taziye üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Metin And’a göre taziye, İslâm’daki tek drama türüdür.

    İran’da Safevîler ve Kaçarlar döneminde geliştirilip Irak ve Güney Lübnan gibi Şiî nüfusun bulunduğu yerlere de intikal eden taziye, Kerbela faciasının teatral sunumundan ibarettir. 61 yılı Muharrem ayının altıncı gününden itibaren Emevî ordusunda iken İmam Hüseyin tarafına geçen Hür b. Yezid’in, yedinci gün Hz. Hüseyin’in damadı Kasım’ın, sekizinci gün büyük oğlu Ali Ekber’in, dokuzuncu gün kardeşi Ebulfazl Abbas’ın ve onuncu gün bütün taraftarlarıyla birlikte Hz. Hüseyin’in şehadeti taziye merasimlerinde dramatik bir sahne eseri şeklinde ortaya konulur. Bazen onuncu günden sonra da merasimler devam eder. Bu merasimlerde İmam Hüseyin’in eşlerinin ve çocuklarının Kerbela’dan alınıp Şam’da Yezid b. Muaviye’ye götürülmesi olayı da işlenir.

Büveyhîler dönemine kadar götürülen taziye gösterileri önceleri umumi yolların kesiştiği mahallerde, çarşılarda ve geniş meydanlarda yapılırken daha sonra birçoğu geçici olarak kurulan, muharrem mateminin ardından safer ayındaki toplantıların da gerçekleştirilmesini takiben sökülüp kaldırılan, Hüseyniyye veya “tekye” adı verilen özel mekânlarda icra edilmeye başlanmıştır. Taziye için devletin yaptırdığı en meşhur bina, Kaçar Hükümdarı Nasırüddin Şah tarafından Tekye-i Devlet adıyla 1870’lerde Tahran’da inşa edilmiştir. Pek çok taziyenin temsil edildiği bu bina 1946 yılında yıkılmıştır.

Taziye gösterileri, geriye dönüşü anlatan ritüeller konumunda bulunduğu gerekçesiyle 1930’larda Rıza Şah Pehlevî tarafından şehirlerde yasaklanmıştır. Bu sebeple merasimler kırsal bölgelerde devam etmiş, ancak buraların imkânları sınırlı olduğundan taziye geleneği tamamen ortadan kalkma noktasına gelmiştir. 1979’da İslâm İnkılâbından sonra gerek taziye gerekse diğer matem ritüelleri tekrar canlanmıştır.

(Taziye hakkında daha fazla bilgi için bkz. Mustafa Öz, “Taziye”. Taziye metinleri koleksiyonu için bkz. Metin And, Ritüelden Drama, İstanbul 2002, s. 151-177.)

Bizim burada sözünü ettiğimizdeceğimiz taziye metinleri, “Bu Umumî Kıyamet” (İn Restahiz-i Âm) üst başlığıyla beş kitapçık halinde yayımlanmıştır. Bu meclisler (taziye metinleri) yüz yıldır Damegan bölgesinde okunan ve icra edilen taziye metinleridir. Kitapçıklar, İran’ın en ünlü taziye okuyucusu Hacı Gulam Ali Nad-ı Ali-zade tarafından yayıma hazırlanmış, Hayme Yayınlarınca yayımlanmıştır. Kırk yıldır taziye yazmaları üzerine çalışan Nad-ı Ali-zade, metinleri yayıma hazırlarken kimi zaman kafiyeye uymayan beyitleri yeniden yazmış, kimi zaman da masalsı unsurları metinden çıkarmıştır.
 
Kitapçıkların alt başlıkları şu şekildedir:

Birinci kitap: Âşura Meclisi
İkinci kitap: Hz. Ebulfazl’ın Şehadeti Meclisi
Üçüncü kitap: Hz. Ali Ekber’in Şehadeti Meclisi
Dördüncü kitap: İmam Hasan’ın (as) Oğulları Meclisi
Beşinci Kitap: Hür b. Yezid-i Riyahî’nin Şehadeti Meclisi

Ertuğrul Ertekin