5 Ekim 2014 Pazar

Kusay b. Kilab'dan Abdümenaf b. Kusay Dönemine Kadar Kâbe'nin Hizmetleri



Kara Davudzade Mehmed Efendi, 
Tevfiku muvaffaki'l-hayrat fi izahi meani Delailü'l-hayrat
1775-1800
Konya Mevlana Müzesi*
Daha önce burada ilk defa Hz. Âdem tarafından bina edilen Kâbe'nin Hz. İbrahim ile Hz. İsmail tarafından yeniden inşa edildiğinden söz etmiş ve Hz. İsmail'den sonra Amr b. Luhay dönemine kadar Kâbe hizmetlerinin tarihine burada değinmiştik.

Amr b. Luhay'dan bir zaman sonra Huzaa kabilesi, Kâbe’nin hâkimiyetini, İsmail oğullarından Kinane'nin Bekir b. Abdümenat kolunun elinden aldı. Bu mücadelede Gubşan oğulları Huzaa’ya yardım etti. Sonuçta Kâbe’nin hizmetleri görevi, Huleyl b. Hubşiyye b. Selul’ün eline geçti ve kızı Hubba’yı Kusay b. Kilab’la evlendirdi.

Kusay, daha önce Şam’da yaşıyordu ve adı Zeyd’di. Memleketinden uzakta, gurbette olduğu için ona Kusay deniliyordu. Şeceresi, Kureyşli Kusay b. Nadr b. Kinane’ye ulaşıyordu. Bir müddet sonra zenginlik ve saygınlık elde etti. Hubba’dan dört erkek çocuğu oldu: Abdümenaf, Abdüluzza, Abdüddar, Abdükusay.

Huleyl yaşlılığında Kâbe’nin anahtarlarını kızı Hubba’ya verdi. Kusay kayınpederinden sidane[1] görevini kendisine vermesini istedi. Huleyl de Kusay’ın bu isteğinin yerine getirilmesini vasiyet etti. Huleyl ölünce Kusay sidane hizmetini tamamen sahiplenmeye kalkıştı. Huzaa kabilesinin karşı çıkmasına rağmen Kusay, Kinane ve Kudaa’nın yardımıyla Mekke’nin idaresini ve Kâbe hizmetlerini üzerine aldı. Diğer bir rivayete göre ise Kusay, Kâbe’nin anahtarlarını bir tulum şarap karşılığında Huzaa’nın reisi Ebu Gubşan’dan satın almış, Huzaa kabilesi buna razı olmayıp Kusay ile mücadeleye girişmiştir. Ebtah’ta yapılan savaşta her iki taraftan birçok kişi ölmüş, sonunda Yamer b. Avf’ın hakemliğine başvurulmuş, Yamer de Kusay’ın lehine karar vermiştir. Böylece Mekke’de hâkimiyet Kusay’ın şahsında Kureyş kabilesine geçti. Kusay, Mekke dışında yaşayan Kureyş kabilesinin kollarını birleştirerek Mekke’ye yerleştirdi.

Bu zaferin ardından Kureyşliler Kusay’ın riyasetine boyun eğdiler. Dinî, ailevî, içtimaî vb. bütün sorunlarını çözüme kavuşturması için Kusay’a başvuruyorlardı; o da Kâbe’nin duvarının gölgesi altında veya Mescidü’l-haram’da insaları dinleyip sorunlarını çözüme kavuşturuyordu.

Bir rivayet vardır: İskender Mekke’ye geldiğinde önce Kâbe’yi tavaf etmiş, sonra orada birkaç gün konaklamış. Bu sırada Mekke’ye Huzaa hâkim imiş. Kureyşli Nadr b. Kinane İskender’i ziyarete gitmiş. İskender ona epeyce hürmet etmiş, yakınlık göstermiş ve sormuş: “Siz varken Huzaa’nın hâkimiyeti de neyin nesi?” Sonra Huzaa’yı Mekke’den sürüp Kâbe’nin kilidini ve Mekke topraklarının hâkimiyetini Nadr’a ve oğullarına vermiş…

Bundan sonra Kusay, kıyade[2], hicabe[3], sikaye[4], rifade[5], nedve[6] ve liva[7](sancak) hizmetlerinin tamamını elinde topladı. Bundan önce bu hizmetler bölüştürülürdü: bir kısmı Kâbe emirine, bir kısmı Mekke emirine aitti. Kusay, Mekke’ye gelen hacılara verdiği hizmetin karşılığı olarak Kureyş’ten yıllık vergi aldı. Zemzem suyu kuruduğundan ve kuyusunun yeri bilinmediğinden Mekke’de su kuyuları açtırdı. Kâbe’nin etrafına deriden yapılmış havuzlar koyarak hacıların su ihtiyacını karşıladı. Bu da yeterli olmayınca Mekke dışından su getirtti. Hacla ilgili takvim işlerini Kinane kabilesine bırakıp diğer kabilelerin de Mekke’ye bağlılığını sağladı. Hanımının akrabası olmaları dolayısıyla bazı görevleri de Huzaalılara verdi.

Kusay bu görevlerin yanı sıra halkın çeşitli sorunlarıyla da ilgileniyordu. Kusay, belki de Kâbe’nin kutsallığını gözettiğinden, 440 yılında Kâbe’nin kuzeyine, tavafa başlanan yerin arka tarafına önemli meselelerin görüşülüp karara bağlandığı bir toplantı yeri yaptırdı. Kâbe’nin yanı başında inşa edilen ve taştan ve çamurdan yapılmış ilk üstü örtülü ev olan bu eve Darünnedve denildi. Araplar sohbet ettikleri, toplanıp bir araya geldikleri her eve darünnedve derler. Bu evin inşasından sonra, önceden siyah çadırlar içinde yaşayan Araplar, taştan ve çamurdan evler yapıp yerleşik hayata geçmeye başladılar. Kusay’ın inşa ettiği darünnedve Hz. Peygamber peygamber oluncaya dek ayakta kaldı. Kusay saygınlık kazandırdığı Kureyşli ileri gelenleri orada toplar, önemli olaylarda onlarla meşveret ederdi. Kusay yaşlanıncaMekke yöneticiliği (Darünnedve idaresi) de dâhil olmak üzere Kâbe muhafızlığı (sidane veya hicabe), sikaye, rifade, liva ve kıyade görevlerini büyük oğlu Abdüddar’a bıraktı.

Lakin Abdüddar beceriksizdi ve kardeşi Abdümenaf ondan çok daha üstündü. Kureyşliler Kusay’ın fermanına boyun eğmiş, her haliyle Abdüddar’ı kabullenmişlerdi; ama Abdümenaf oğulları, Kusay'ın ölümünden bir müddet sonra, başta Abdümenaf olmak üzere Kusay’ın diğer oğulları, söz konusu görevlerin Abdüddar’dan alınarak Abdümenaf’a verilmesini kararlaştırdılar. Bu karar üzerine Kureyşliler arasında anlaşmazlık çıktı. Kureyşin bazı kolları Abdüddar’ı, diğer bazı kolları da Abdümenaf’ı destekledi. “el-Mutayyebun” (güzel koku sürünenler) diye anılan Abdümenâf taraftarları ile “el-Ahlaf” (yeminliler) denilen Abdüddar taraftarları çatışma noktasına geldiler. Araya giren kişiler, sidane ve liva görevleriyle Darünnedve yöneticiliğinin eskisi gibi Abdüddar’da kalmasını, sikaye, rifade ve kıyade görevlerinin ise Abdümenaf’a verilmesini sağlamak suretiyle iki tarafı yatıştırdılar. Bu görevler ölümüne kadar Abdümenaf’ta kaldı. Bu mücadelede Kureyş’in on iki boyu arasında saflaşmalar oldu. Sonra araya girenlerin yardımıyla yapılan bir anlaşma uyarınca Kâbe hizmetleri, sancaktarlık ve Mekke yöneticiliği Abdüddar’da kaldı. Bu görevler Mekke’nin fethine kadar Abdüddar oğullarınca yürütüldü.

Ertuğrul Ertekin
_______________
kaynak: Ahmet Lütfü Kazancı, “Abdüddar”; Ali Osman Ateş, “Kusay b. Kilab”; Gulamrıza Efrasyabî, “Bunyan-i Kâbe”, Âyine-i Miras, Sayı: 23, 1383, s. 7-26; İbrahim Sarıçam, “Haşim b. Abdümenaf”; Muhammed Taki Rehber: “Emakin ve Asar: Zemzem der Tahavvulat-ı Tarih”, Mikat-ı Hac, 1379, Sayı: 32, s. 85-102; Mustafa Fayda,Abdümenaf b. Kusay.



* Serpil Bağcı, Konya Mevlana Müzesi Resimli Elyazmaları, İstanbul 2005.  
[1] Kâbe'nin kilitlerini muhafaza etmek.(İbrahim Sarıçam,“Hicabe”)
[2] Kumandanlık. Harp ve ticaret seferlerinde kafilenin başında kumandanlık edip onlara istikamet vermek. (bkz. Mustafa Sabri Küçükaşçı,“Kıyade”)
[3] Kâbe’nin bakımı, kapısının ve anahtarlarının muhafazası görevi. (İbrahim Sarıçam,“Hicabe”)
[4] Kâbe'yi ziyarete gelen hacıların suyunu tedarik etmek, zemzem kuyusuna bakmak, hacıları susuz bırakmamak vazifesi.(bkz.Mustafa Sabri Küçükaşçı, “Sikaye”) 
[5] Hac döneminde hacılara yemek dağıtma görevi. Rifade hizmeti, Hz. Peygamber’in dördüncü dedesi Kusay b. Kilab tarafından bir kurum haline getirilmiştir. (bkz. Mustafa Sabri Küçükaşçı, “Rifade”)
[6] Nedvedeki toplantılara başkanlık etmek vazifesi. Araplar Kâbe yanında inşa edilmiş olan Daru'n-nedve adlı binada toplanırlar, önemli işleri görüşüp kararlaştırırlardı. Harp, sulh, ticaret kervanları tertibi, resmî törenler ve nikâh akitleri burada yapılırdı. (bkz. Ethem Ruhi Fığlalı, “Darünnedve”)
[7] Sancaktarlık vazifesi.